1 Şubat 2010 Pazartesi

İNANÇSIZ ELLERİM

Tutamam.
Ellerimi bir ağacın dallarında unutum.
Üstelik şehrin en yağmurlu en buğulu camlarının ardında,
Çevresinde hiçbir dükkanın açılmadığı, renklere gözlerini kapatmış sokakta.
Bir yalnızlığı tanımak, tanıştırılmadan tanışmak
Pul pul olur insanın bedeni önce
Merhemler sürer iyileşmez
Rüzgar almış başını gitmiştir çoktan
Henüz küsmeden, korkakken güneşin umuduna sarılır.
Bir yalnızlıkla kendi kendine tanışmak
Nefesini, bilmediğin bir zamana kadar tutmaktır.
Hayatta uyanmak, bir seçim değildir sonunda
Vazolar kırılmıştır nasıl olsa.
Benim yalnızlığım, inançsız ellerim
Bak bu görünmeyen, çatlaklar içinde kirli ve bakımsız
İnançsızlığı bile besleyemeyecek kadar yanılsama
Tutamam dedim ya ellerimi bir ağacın dallarında unuttum
Öylesine büyük ki ağaç ahşap evin duvarları paramparça
Yıkıntıları nerede bu duvarın
Buğusuz bir gecenin camından göremiyorum
Dallar yok bu ağaç değil miydi yoksa?

0 yorum: