22 Mayıs 2011 Pazar

SEFER SAYISI BİLMEM KAÇ

Geri dönmek yoktur her yol bir gidiş
Bilmezsin tekrar senin için bir terk ediş, geride bırakış olacağını
Bu sabahlar ve bu bavullarla daha çok şarkı dinleyip doğu-batı-kuzey-güney neresi benim evim
Bir gezgin olamamanın verdiği bağlanışın başka bir yatakta tekrar yaşanması içimdeki çelişkiler
Anladım yazmış birçokları dönemimizin hissiyatı bana verdiği gitmek, gidememek, kalmak, kalamamak, terk etmek, edememek
Özlediğim isimlerin artması gün be gün beni korkutuyor mu evet ya bir gün her yerde bir özlem olursa kimin yanında kalış dindirecek sancıları
Eve mi dönüyorsun? hayır anne, yeni bir yaşama geliyorum her biri kadar korkulu
Maalesef bu paradoksun içinde bir bukalemun değilim, sen hiç ağlayan bukalemun gördün mü
Benim ki içsel bir yolculuk olacaktı sığdıramadım dışıma taştı
Atlasın yeriyle ilgili sorunlarım olduğu doğrudur belki de bundandır lisede coğrafya hocama aşık oluşum- bu başka bir mesele aslında.
Geçenlerde yazdığım bir yazıyı buldum yine atlasın yerini belirleyememişim, nedeni Sakarya ve Lewes’te aynı anda olmak kadar basit, şöyle;

“Kamera alttan adamı çekiyor, bu teknikle adam büyük mü büyük görünüyor oysa tersi adamı seyircinin gözünde küçültecekti. Hayatımda ki kamerayı kırmam gerekiyor sanırım çünkü ben Kafka gibi bir böceğe dönüşürken her şey devleşip üstüme basılma korkusuyla tırmanmaya çalışıyorum ayaklarından yukarıya, yok bu daha ziyade tutunmak oluyor. İşin en kötüsü ne biliyor musun ben bunu birçoklarına yapıyorum ama hepsine farklı bir ad veriyorum, isim listesi silinmeksizin uzayınca ve diğer defterde bir benim adım yazınca ne ilginçtir kalem ağır geliyor bi bu durumda altında eziliyorum. Şimdi soracaksın yolculuk bunun neresinde. Zannettiğim yolculuk bir otobüste sadece molada olmak. Zihnim beni terk etmeyince bir yerlere varmak yerine bir yerlerde kalıyorum sürekli. Bu kadar çok otel odasında kalmaya çalışınca da, hepsinin kapısını açık bırakınca cereyanda kalıp üşüyorum bu üşümeler sürekli ve bu sefer daha da içten istiyorum ısınmak için birilerini, halbuki kapatsana kapıyı biraz olsun diner, kendi nefesinle ısıtırsın odayı, yok bu sefer de ihtimaller dünyasının kapılarından kapılar çalıp tüm odalarıma yenilerini çakıp daha çok daha çok…”

İşte benim bilmem kaç sefer sayılı yolculuğumdan kesit, post yolculuklarım, kimine Zeynep’i, kimine Nar’ı, Sedef’i yolladığım…

Bu arada kendime yeni bir kapı yaptım.