14 Ağustos 2012 Salı

Saat

sana filmler anlatacağım bildiğin ve bilmediğin, çoğunu izlemediğimiz
bütün pencerelerin açık olduğu, 5 kadının içeride çığlık çığlığa bağırdığı bir film vardı
erkekler yoktu bir yerlere gönderilmişlerdi (ve sen de mi onlarlaydın acaba?)
ben seni özlüyordum
yine çok sinirliydim
beklediğimiz bütün kapılar kapalı
ışıkları söndürüyorlardı
uyurken birileri bağırıyordu: "ağlayıp durma artık orospu"
sana koşup anlatıyordum yardım istiyordum, bir yudum alıp içkinden gülüyordun,
başka pencerelerden havalandırıyordun odanı
sigaranı söndürüp mis kokular koyuyordun
ben ağladığımı görüyordum rüyalarımda bu gördüklerime kızıyordum
git gide daha yüksek sesle konuşup ardından çok sessiz susuyordum
seni aradığım yolların tarifini unutup okları takip ediyordum
"ağlama lan ağlama göt" ağlamıyordum göt.
dişlerimi sıkıyordum, dudaklarımı kemiriyordum.
birileri bok gibi yazıyorsun dedikçe, ben kağıda sıçıyordum.
bekliyordum seni
biz odada 2-3 kadın erkekleri bir yerlere yollamıştık elleri kolları dolu gelsin diye
onlar elleri boş kaldıkça gelemez oldular,
ışıkları söndürdük kapıları kilitledik başımızda erkek yok diye
sonra söylemeden giden sormadan gelenler oldu yok dedik bittik dedik
ben ağladım bu defa en çok onlar bağırdı ağlama orospu diye
güneşte şiirler yazayım istedim ben de, portakallar olsun masanın üstünde
ne düşünsem karanlığa düştü, en görünmeyen pisliğe
babama bok dedim bir gün bunu bile duymadı inanın
kaybolan bir yanı var sesimin
en uzun yolculuklarda boğulan ve beni en çok ağlatan annemin ağlamamaya çalışması oldu hep
yalnız başına oturanlar ve kabus bir yazı kurutmaya çalışanlar.