10 Ekim 2010 Pazar

İADE-İ HİTABET(ya da Melike'ye Açık Mektup)

cesedimi taşıdım rüyamda
bilinmez bir yere
cenazem kalabalık sayılmazdı
sen yoktun mesela cansu yoktu engin yoktu
siz yoktunuz
ya ben?
ben var mıydım
emin değilim melike
rüyadır dedim hayra yordum
bir kadın tanımıştım bir zamanlar melike
seninkiler gibi mevsimsiz gözleri vardı onun da
onun da hayı huyu belli olmazdı
"neden konuşmuyorsun?" demişti bir akşam bana

aşk bir maçtır be melike
ve mutlaka kazanılmalıdır
almak tatlı vermek acıdır
senin aşkın bir maçsa sence durum kaç kaçtır?

benim şimdi arabam olsa
evim karım çocuğum
benim şimdi üç katlı mezarım
olsa/olmaz

maçlarda genelde favori taraf kazanır
ama her maç sürprizlere açıktır
aşk iki kişilik bir maçsa melike
tribünler neden bu kadar kalabalıktır?

kafanı çevirme
yüzüme bak
incitmeden
bak

maçlarda ağlayıp küfür edilebilir
dileyen çekirdek de çitler
yan ağlarda kalan toplara gol diye seviniverir
açının yanılttığı çiftler.
aşk bir maçsa elbet uzatması da vardır

soluk cilasız rutubetli
kuzgun poe kuzgun poe
"kalabalıkların adamı"
Ümit Şimşek'in yaşlılığı
ne var ne ne ne
gece gece
nevar yine
üstüme 1950'lerden yağan bir yağmur
oluk oluk sürtünüyorum bir borunun içinde
soluk kaygan yıpranmış

ve eğer zemin müsait değilse melike
aşklar da maçlar gibi
iptal edilebilir
hava muhalefeti nedeniyle

tek başımayım
canlı tek başlı
biraz balık
biraz balık olsaydı
sen olsaydın yanımda
biraz da rakı
öyle susuzum ki
suskun akıl almaz divane
neşem yok
kuruyorum san ki üç dört
yoruluyorum

ve ben o akşam dedim ki melike
o sana benzeyen kadına
"Yazıyorum ya..."

"insan her an yeni bir boşluk bulabilir melike"

0 yorum: