14 Temmuz 2011 Perşembe

ZEYNEP'İN GÜNDELİK AĞIDI

Zeynep’in türküsüne bir varmış bir yokmuş diye başlamış abisi, herkes hep bir ağızdan, inceden bir ağıt yakılırmış aslında ama çok gündelik olağan, çoğu zaman gözyaşsız, arada bir toplanıp bakarlarmış Zeynep’e; balıkçıyla, karısı bile gelirmiş, karısı her dönüşte o klasik gülüp ağlama krizlerinde…Babası gelmezmiş Zeynep’e bakma günlerine içine ağlarmış hem de nasıl ağlarmış! Kim ne derse dersin Zeynepmiş esası bu üçgenin, diğerleri günü kurtaran birer yanılsama. Zeynep bir masal ülkesinde doğmuş ismi bilinen zannedildiğinin aksine, öyle güzelmiş ki abisinin anlattığına göre kaderi güzel olsun diye dua edermiş annesi, balıkçının karısının en iyi arkadaşı annesi Su’yu anlarmışta anlamak istemezmiş bazen. Bugünlerde Berto’ya güzel yemekler yapılıp güzelce karnını doyurup hiç bişeyciğini eksik etmezlermiş, görüşe gelmeden Zeynep’ten saklarcasına yaparlarmış sanki Zeynep bilmeyecek. Ha Berto dermiş içtensiz bir gülümsemeyle, Berto Betoluğuna rağmen gergin bilir yalnız kaldıklarında neler olacağını, işte Zeynep’in en canını sıkan da bu Berto’nun alışık olabileceği kadar gündelik bir ağıdı olması. Berto’nun klasik anne raporu ‘merak etmeyin cesaretli değil o kadar, biraz zamanla her şey yoluna girer, şimdiden iyi aslında, bilirsiniz Zeynep bir masal ülkesinde doğdu hiç bırakabilir mi masallarını’… Zeynep’in türküsü içli bir uzun hava çoğu zaman kimsenin sonunu getiremeye nefesi yetmediği, Berto’yla abisine kalsa güzel de, ya Zeynep masallar ülkesini terk ederse, Zeynep’in ağıdı nasıl olur ya da bir ağıdı olur mu? Suskunluk…bakma günlerinde Zeynep dışında kimse bunu düşünmez, bazen Zeynep bile…

0 yorum: