9 Kasım 2010 Salı

DELİ BERTO - 2

Son mektubun da senin sorunun bu işte dedi deli Berto ”kabullenememek”. Evet yalan attım hepinize Berto’yla geçenlerde sahilde falan tanışmadım çok uzun zamandır tanışıyoruz aslında. Ama düşündüm ki buralarda bulamaz beni ya da benimle sorunu mekanla ilgilidir o yüzden sahilde ki karşılaşmamızda tanımamazlıktan geldim, dedim ki belki buralarda da birilerinin deli Berto’su vardır..Berto’nun küçük olduğu da bir uydurma gayet büyük ve daha da şişmanlamış buldum bu seferkinde. İşte Berto itiraf ediyorum bunlar eminim seni rahatlatmıyordur beni rahatlatacağını umuyorsundur ancak, o kadar iyisin ki senden nefret ediyorum. Peşimi bırakmayan sen misin yoksa ben mi gitmemen için son bir kart oynunu oynuyorum bilmiyorum ama öğrendiğim kadarıyla bu aralar başka bir arkadaşımın başına da musallat olmuşsun. Dün gece yanıma gelip hiçbir şey söylememeni iyiye mi yormalıyım yoksa kötüye mi bilemedim çok ağladım dün gece Berto neden gelmedin? Yoksa inanmadın mı çıldırma anına gelebileceğime neye göre tartıyorsun olaylara göre puan sıralması yaptın da ben mi bilmiyorum, beni hala tanıyamadın Berto ben ağladığım zaman içimde ki tüm kabuklar çözülür hepsi tekrardan kanar çünkü sana hep anlatmak istediğim BİR ŞEY YOK İYİ felsefesi yüzünden, sen bunu iyi bir şey yok olarak kendi diline çevirip kızdın ama bunun evrensel bir felsefe olmadığını anlayamadın. İşte sorun tam da bu Berto dön de bak neden benimle uğraşıyorsun ya da neden herkesin deli Berto’su yok, sen kendi varlığını kendinle çürütüyorsun!

0 yorum: