27 Mart 2010 Cumartesi

DENİZ KABUĞU, NAR ve ZEYNEP

Zeynep bile ağladı. Dün anlamış yapamayacak, ceplerini doldurmuş şehrin dört bir yanıyla, ilk defa bu kadar çocuk baktı, sakin anlattı, gitmeyelim dedi! Masanın üstüne yığdıkları “parçaları” toplayıp koyuldular yola. Nar kırmızı değildi beyaz çiçekleri vardı sadece elinde, adını hiç bilmiyordu beyaz çiçeğin öğrenmek istememişti, ya adını sevmiyorsa o zaman neden ona sen busun diyelim ki diye savunurdu coşkusuyla. Deniz Kabuğu’nun gözü takıldı narın coşkusuzluğuna, üçü ilk defa bu kadar bir arada ilk defa kendilerinden uzaktaydı. Deniz Kabuğu’nun aklına önceki gece gördüğü rüya geldi;


“ havaalanındaydılar kontroller yapılıyordu dış hatlarda, tüm alanı sarmış siren sesi kulakları işlevsizleştirecek nitelikteydi. Bagaj yükleri yerine insan yüklerine bakılıyordu, Zeynep geçti önce siren sesine bir de cihazın sesi eklendi, kırmızı gözlü bir görevli parçalarınızı azaltın diye bağırdı Zeynep hiç boş durur mu söylenip adamla kavgaya tutuştu Nar’a geldiğinde kırmızı gözlü görevli fırsat bilip bakın diğerinizde de sorun çıktı diyince Deniz Kabuğu’nu hiç denemediler bile üçü bir kenara geçip karar vermeliydiler ama liste uzun zaman kısaydı. Deniz Kabuğu ve Zeynep yorum yaparken Nar sadece başını sallayabiliyordu, nefesine birkaç koku sığdırabilmişti. Denemek için ufak bir başlangıç yapmaya karar verdiler, Deniz Kabuğu sağ elinin yarısını, Zeynep beş dişini, Nar ise memesinin bir parçasını kesip tekrar denediler, kırmızı gözlü polis cihaz ötünce aynı tona kavuşmuş sesiyle Nar’ın yanına gidip, bırak! diye bağırdı. Nar’ın korktuğunu gören Zeynep onu kurtarmak için saçlarını ve bacaklarını kesmeye başladı, Deniz Kabuğu yarım elini arıyordu saatçinin önünde ki yelkovanın üstünde bulup hızla Zeynep’in yanına koştu, yarım eli Zeynep’in boğazını sıkarak onu öldürdü, sonra Nar’a yöneldi kırmızı gözlü polisin elinden alarak defalarca kafasına vurdu yarım eliyle... birden tüm alanı bir koku kapladı, herkes büyülenmişti öyle ki siren sesini bir tek Deniz Kabuğu duyuyor gibiydi yanı başında bir ambulans olduğunu fark etti meğer eriyerek ölüyormuş doğaüstü görülmüş bu durum tüm ülke de alarm verilmiş.”


İçi sıkıldı rüyayı hatırlayınca kafasını dağıtmak için gazete almaya karar verdi hem yolda okurlardı, büfe de küt saçlı kadına parayı uzatmaya çalışıyordu ama kadın ısrarla görmezden geliyordu, sigara, sakız alan müşterilerden önce davranmasına rağmen bir türlü kabul ettiremedi sesini, eline takıldı gözü kan bulaşmış gibiydi, gazetede de kırmızı izleri görünce okudu manşeti “eriyen kadının sır perdesi: yetkililer hala durumu araştırıyor, alınan bilgilere göre eriyen kadın ölmeden önce; ‘görünen sadece bendim’ dedi.”

0 yorum: